Görevi devraldıktan sonra nasıl bir tabloyla karşılaştınız ve ne şekilde ilerlemeyi seçtiniz?
Görevi devraldığımızda elbette belli başlı sorunlarla karşılaştık. Kayyum öncesinden birikmiş borcun yanında sistemsel ve disipliner sorunlar da beraberinde geldi. Kayyum ile yönetilen bir belediyeden de fazlasını bekleyemezdik. Tüm bu sorunlarla ilgili hemen çalışmalara başladık. Bu borçlarla ilgili de çok iyi tasarruf yaptığımızı söyleyebilirim. Personel konusunda ise gelir gelmez çıkarma yoluna gitmedik, performans-nitelik durumuna göre belirlemeler yaparak yer değiştirmelere başladık. Saha personelinden çok masa başı personeli daha çok olduğu için bazı arkadaşlarla ise sözleşme yenilemedik. İhtiyacımız olan ve bu ihtiyacı gayretli çalışmalarla sürdüren arkadaşlarımızla yola omuz omuza devam etmekten mutluluk duyuyoruz, ayrıca daha önce yapılmamış çalışmalar ortaya koyabilmek için alanında deneyimli, genç ve donanımlı arkadaşlarımızı da sürece dâhil ettik. Hem çalışanlarımızın konumlandırılması hem de tasarruf ve iş planlama sürecimiz uzun soluklu ve büyük resmi görmeye çalışarak el alındı. Bu hamlelerin meyvelerini ilerleyen dönemlerde alacağımızı bilerek ve kendimize inanarak hareket ettik ve ediyoruz.
Görevdeki ilk yılınız tamamlandı, nasıl geçti bu bir yıl?
Az önce de bahsettiğim gibi ilk bir yılımız zaten bu sorunları çözmek ve alternatifler üretmekle geçti. Aynı zamanda sosyal projelerle halkın beklenti ve ihtiyaçlarını anlama, bağ kurma yönünde hareket ettik. Tasarruf edilen ihaleler, vatandaşın hakkını vatandaşa vermeyi amaçlayan bir tutum ve halkımıza dokunacak projelerle çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2020 yılı bizim için daha verimli bir yıl olacak. Geçici çözümler yerine kalıcı çözümler bulmanın her zaman daha iyi olduğunu düşünerek planlamalarımızı yapıyoruz.

Yerelde Kalkınma Modeli konusunda çalışmalar var mı? Yerel ekonomiyi planlama/yönlendirme konusunda neler yapıyorsunuz?
Yerelde Kalkınma Modeli konusu elbette bizim de gündemimizde. Özellikle iş bulma konusunda Belediye kadrolarımız dolu olduğundan dolayı, seçim öncesi projemiz olan Kariyer Merkezi aracılığı ile birçok vatandaşımıza istihdam sağladık, sağlamaya da devam ediyoruz. Firmalar bizden açık pozisyonlar için özgeçmiş talep ediyor, biz de fazlasıyla yönlendiriyoruz. Bu şekilde işe başlayan sayısı da 40’ı geçti. 150’ye yakın kişiyi de firmalarla aracı olarak görüştürdük. Ticari konumda da Kadın Kooperatifi kurmak üzereyiz. Ayrıca SAKEM ile de üretim yaparak elimizden geldiğince satış konusuna kadınlarımızı yönlendiriyor ve kendilerine gelir elde etmelerini sağlıyoruz. Planımız hem esnafımıza hem SAKEM ve Kooperatif yoluyla kadınlara eldeki ürün çıtasının çok üzerine çıkabilecek nitelikte çalışma yapabilmelerini sağlayacak desteği vermek. Bunun için Dış İlişkiler Müdürlüğümüz AB projelerini ve Büyükelçilik hibelerini takip ederek projeler üzerine çalışıyor. Ayrıca örtü altı sebze yetiştiriciliği gibi tarımı da odağa koyan projeleri sonuçlandırma aşamasındayız. Açıkçası çok heyecanlı olduğumuz projeler var şu an sessiz sedasız çalışmaları süren.

Sosyal belediyecilik konusunda iddialı bir söylemle yola çıktınız, nasıl çalışmalar içinde bu konuda Safranbolu Belediyesi?
Sosyal projeler konusunda birçok belediyeye örnek teşkil ettiğimizi söyleyebilirim. Halk toplantıları, Hayır Çarşısı, Hoş Geldin Bebek, Sabah Çorbası, Muhtarlar Toplantısı, Barınak İyileştirmelerimiz, Atık Pil ve Yağ Toplama kampanyalarımız ve benzeri uygulamalara çok kısa zamanda yenilerini de ekleyeceğiz. Öte yandan yakın zamanda devri gerçekleşen Safranbolu Leyla Dizdar Kültür Merkezi de kültür-sanat konusunda çok daha dolu dolu, atölyeler aracılığıyla gençlerin, çocukların ve tüm halkımızın çeşitli imkânlara kavuşarak sosyalleşebileceği bir ortam sunacak. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüz de bu konudaki çalışmalara hızla devam ediyor. Ayrıca kreş konusunda da çalışmalar büyük ivme kazandı.
Yakın zamanda deprem konusunda ülkece tedirginlik yaşıyoruz. Safranbolu tedbirleriniz alabildi mi?
Deprem konusunda tabii ki önlemlerimiz olacak, zira depremle yaşamak zorunda olan bir ülkeyiz. Doğrudan olmasa da Safranbolu fay hattına yakın bir bölge. Geçtiğimiz haftalarda vatandaşlarımızla toplanma alanlarımızı paylaştık. Bu alanların sayısını artıracağız. Vatandaşlarımızı bilinçlendirecek seminerler düzenlemek üzere mobil deprem simülasyon merkezini çağırmayı planlıyoruz.
EMİTT fuarında yerinizi aldınız. Turizm konusunda dalgalanmalar var, neler düşünüyorsunuz, özellikle üzerinde durduğunuz çalışmalar var mı?
EMİTT Türkiye’nin en büyük turizm fuarı. Elbette belli bir noktaya gelmiş ve katılımcı sayısı yüksek fakat önceki yıllara oranla faaliyetler ve katılımcı konusunda düşüş olduğunu düşünüyorum. Biz Valiliğimiz önderliğinde ekibimizle ve hedef kitleye yönelik materyaller ile fuara aktif katılım gösterdik. Bu yıl Covid-19 virüsü nedeniyle turizm sektörü tüm dünyada ciddi bir darbe aldı ve almaya devam edecek, ne yazık ki Safranbolu da bu durumun yarattığı sıkıntı ile yüzleşmek zorunda kalacak, fakat bunu bir fırsata çevirmek üzere çalışmayı seçmeliyiz. KARÜNDER (Karabük Yüksek Öğretim Üniversite ve Turizmi Geliştirme Derneği)’nin başlattığı ve bizim de öncülük ettiğimiz “Karabük Turizm Destinasyon Örgütü” çalışmaları süratle devam ediyor. Safranbolu içinde yeni rotalar belirlemek ve Karabük’ün tüm ilçeleriyle uygun rotaları birleştirmek üzere diğer belediyelerle ortak çalışmalar yapıyoruz. Umudumuz bu ciddi kriz bittiğinde turizm konusunda hizmet eksiklikleri tümüyle tespit edilsin, yeni ve dikkat çekici rotalar insanlara anlatılsın ve çok daha güçlü bir biçimde geri dönelim. Çok daha hedef odaklı, ziyaret ettiği kente kıymet veren, harcama kapasitesi yüksek bir kitleye Safranbolu’yu merkeze koyan bütüncül bir seyahat deneyimi sunmak istiyoruz.

Trafik ciddi bir sorun haline geldi. Bu konuda neler yapacaksınız?
Safranbolu, ne yazık ki gereğinden fazla araca ev sahipliği yapıyor. Bu da haliyle bize gün içinde bile yoğun trafik ve park sorunu olarak geri dönüyor. Hele her bir taşı korunması gereken tarihi bölgede yaşanan trafik problemine, tarihi çarşıda yaşayan vatandaşlarımızı da mağdur etmeden çözüm bulmak için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Hem tarihi çarşı hem de Kıranköy’deki trafik problemi ile ilgili çalışmalarımızı bu temelde yürütüyoruz. Bir trafik mühendisi ile görüşmeler yaptık, kendisi de çok güzel önerilerle geldi. Otopark ve yol düzeni konusunda farklılık gösteren önerileri var. Yakında bununla ilgili bir projeye başlama yolunda ilerliyoruz.

42 yıl sonra Safranbolu’yu kazanan bir CHP yönetimi söz konusu. Partinizle ve diğer CHP’li belediyelerle ilişkiler ve çalışmalar konusunda neler söyleyeceksiniz?
Hem siyasi partimizin merkeziyle hem de diğer belediyelerimizle ilişkilerimiz oldukça iyi. Genel merkezimizin yerel yönetimler politikası gereği kardeş belediye dağılımları yapıldı. Biz de Çankaya Belediyesi ile kardeşiz. Karşılıklı çalışmalar yapıyor, müzakerelerde bulunuyoruz. Destek alıyor ve destek veriyoruz. Benim ekseriyetle üzerinde durduğum kreş meselesinde bilhassa yardımcı oluyorlar, Başkentin en yoğun ve kıymetli ilçelerinden biri olan Çankaya’nın yönetim deneyimlerini gözlemlemek çok değerli ve elbette yerelde kalkınma modeline aslında bu da dâhil.