Karabük Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu dönemki faaliyetlerden bahsedebilir misiniz?
Karabük TSO, modern Türkiye’nin ağır sanayisini başlatan “Fabrikalar Kuran Fabrika’nın kentine adanmış köklü bir kurum. Elbette bir TSO olarak mevzuatın gerektirdiği tüm evraklara (Mesleki yeterlilik belgeleri, oda sicil, ticaret sicil belgeleri vb.) dair temel oda faaliyetlerini sürdürüyoruz, diğer yandan ise organizasyon şemamızın büyük bir kısmı destek birimlere ayrılmış durumda. Bu da başta İhracat Destek Ofisi ve Dış İlişkiler Müdürlüğü olmak üzere projeler, destekler ve teşvikler aracılığıyla üyelerimizin ve kentimizin ihtiyaçlarına yönelik projelerin üretildiği ve yürütüldüğü; Eğitim ve Proje Departmanı ile eğitim faaliyetlerinin ve iç projelerin yönetildiği bir yapıyla hizmet vermeye odaklı bir faaliyet bütünü oluşturuyor. Pandemi nedeniyle bazı çalışmalarımız aksasa da bunu fırsata çevirmeye odaklandık ve 3 Nisan FENOFEM’21 (Uluslararası 3 Nisan Demir ve Demirdışı Metaller Sanayi Sanal Fuarı) ve Ekim ayında gerçekleşecek BAKGİF’21 (Uluslararası Batı Karadeniz Kadın Girişimciler Sanal Fuarı)’nı planladık.
Genç İş Adamları Eğitim Programı, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Eğitim Programı gibi spesifik eğitimlerin yanı sıra her ay düzenli iç ve dış eğitimleri sürdürmeyi önemsiyoruz.
Geçmişte destekleri kullanarak ortaya koyduğumuz “Üreten Eller” (BAKKA) projesi, “Nereden Başlasam?” girişimcilik projesi gibi çalışmalarımıza fuarların yanı sıra ihracat odaklı projeleri ekleyeceğiz. Üniversite-Sektör-Kurum işbirlikleri bizim için çok önemli. Bu dönem bilimsel çalışmalarla sektör deneyimini kucaklaştıran ve ilgili kurumlarca desteklenen projeler üretmeye çalışıyoruz ki sürdürülebilir kılabilelim. Projelendirme aşamasında olan konulara fazla değinmiyorum, umarım hayata geçtiğinde Demir ve Çelik sektörünü ilgilendiren söz konusu çalışmalarımızı da vakti gelince sizlerle paylaşabilirim.
Diğer yandan Kâr Amacı Gütmeyen bir kurum olarak temel hedefimizin kentimizde yeni istihdam alanları, yatırım alanları, Ar-Ge projelerinin oluşmasını içerdiğini belirtmeliyim. Karabük Tekno Kent’in kurucu ortaklarından biri olma nedenimiz bu. Bir de elbette ülkemizin ağır sanayisini kuran ve hâlâ en yoğun demir – çelik sanayisine sahip kentlerinden biri olarak sahip olduğumuz benzersiz endüstriyel sosyal mirasın farkındayız ve Oda olarak bu alanda yapılan çalışmalara da destek oluyor, 3 Nisan mirasını korumaya gayret ediyoruz. Demir ve Çelik işçisinin, ailelerinin ve fabrikaların kente katkılarını www.yenisehirmiras.com sitesi üzerinde dijital olarak arşivliyor ve hatıraların aidiyet duygumuzu korumasına vesile olması için özen gösteriyoruz.
Nisan ayında düzenlediğiniz 3 Nisan FENOFEM fuarı hakkında okuyucularımızı bilgilendirebilir misiniz?
84 yıl önce 3 Nisan 1937, Karabük ovasında ilk Demir Çelik fabrikasının temellerinin atıldığı gün. O güne değin 13 haneli bir köy olan Karabük kısa zamanda ülkemizde ağır sanayiyi kuran, benzersiz mimariye sahip sahneleri, sosyal tesisleri, okulları olan bir kente dönüştü.
2021 itibariyle 84. Yıl münasebetiyle Pandeminin sıkıntısını ihracat ve B2B platformu sağlayacak bir rotaya çevirdik. Karabük Üniversitesi işbirliğiyle Karabük TSO uluslararası bir fuar çalışması yaptık. Altyapı sistem desteğini Globalpiyasa.com’dan aldık ve “Uluslararası 3 Nisan FENOFEM Sanayi Sanal Fuarı”nı hayata geçirdik.
Çevrimiçi platform üzerindeki fuar 5 Nisan’da şeklen son bulsa da 1 yıl boyunca e-ihracat ve B2B platformu olarak 7 dilde erişime açık kalacak. Ziyaretçiler, www.expofenofem.com linki üzerinden demir, çelik, döküm, çinko, ar-ge, haddanecilik gibi birçok salonda konumlanmış firmalara kolaylıkla ulaşarak iletişim kurabilirler.
Karabük’ten 15, diğer bölgelerden yaklaşık 85 firmanın katıldığı fuar tüm dünyadan erişime açık. Sosyal medya ve Google reklamları her dilde kitlesine ulaşıyor. Ayrıca Odamızın Dış İlişkiler ve Basın departmanları yerelde, ulusalda ve uluslararası medya organlarında katılımcılarla röportajlar yapılması, bültenlerinin yayınlanması konusunda destek sağlıyorlar ve yıl boyunca buna devam edecekler.
İhracat konusunda başka sulara açılmak isteyen firmalarımız burada yeni fırsatlar yakalayabiliyorlar; video konferanslar, eposta, WhatsApp gibi aracılarla platform üzerinden erişilebilir durumdalar.
Bu fuar ile amaçladıklarınız nelerdi ve ne gibi sonuçlar aldınız?
Elbette ilk amaç ihracattı. Yapılamayan ve ertelenen fuarların yerine daha çok firmanın katıldığı masrafsızca ve Pandemiye rağmen erişilebilen bir ortam yaratmaktı. Bunu başardık. Almanya, Mısır, Endonezya gibi birçok ülkeden teklif talepleri ve ticaret yapma fırsatı bulanlar oldu ve yıl boyunca bu süreç devam edecek.
Diğer yandan kente sorumluluğumuzu yerine getirmek için Kamu kurumlarının fuar platformu üzerinde ücretsiz stant açmasını sağladık ve Karabük’ün uluslararası tanıtımına da destek vermeye çabaladık.
Ve en çok da bir farkındalık peşindeydik. 3 Nisan’a büyük önem veriyoruz ve tüm Türkiye’nin 3 Nisan’ın ülkenin ilk ağır sanayi hamlesini başlatan ve fabrikalar kuran fabrikayı meydana getiren tarih olduğunu hatırlamasını, bu günü Sanayi Günü olarak kutlamanın önemini anlamasını hedefliyoruz.
TSO olarak ülkenin en güçlü sanayi merkezlerinden biri konumundaki Karabük’ün itibarı ve tanınması için ulusal ve uluslararası platformda tüm çabamızı ve gücümüzü kullanıyoruz.
Bundan sonraki dönem için planlarınız neler?
Karabük TSO 1954 yılında kurulan tarihi kuvvetli bir kurum, ancak bu eski bir binada olmayı da beraberinde getiriyor. Sene başında yıllardır beklenen ama bir türlü gerçekleşmeyen yeni bina çalışmasını hayata geçirdik. Proje ve ihale sonrası inşaatımız hızla başladı ve şehrin en erişilebilir noktasında, çok güzel bir binaya kavuşuyoruz. Eğitimler, toplantılar ve itibar açısından yeni bir dönem diyebiliriz.
İhracat Destek Ofisimizle çok daha etkin çalışmayı, Basın görünürlüğümüzü artırmayı, uluslararası projelere yoğunlaşmayı planlıyoruz. Böylece yeni üretim, istihdam ve ticaret kanalları açılması için öncülük etmek niyetindeyiz.
Pandeminin etkisi ve mevcut piyasa şartları düşünüldüğüne Türkiye’nin ihracatı konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Bütün dünyada Pandeminin en olumsuz etkilediği iş alanları hizmet sektörü ve perakende sektörü oldu. Bunun yanı sıra olumlu yönde etkilenen en bastaki grup ise teknoloji alanında faaliyet gösteren şirketler oldu.
Ülkemizde özellikle imalat sektörünün Pandemi sürecini büyüyerek geçirdiğini söylememiz mümkün. Bu büyümenin başlıca sebebi iş dünyamızın çok dinamik bir yapı ile hızlı kararlar alarak bu süreci ayak uydurabilmesidir.
Çalışan sağlığını en üst seviyede Koruyarak üretimleri aksatmadan hatta artırarak devam ettirmeyi başarabildik. Özellikle Amerika ve Avrupa’nın Pandemi sürecindeki sıkıntıları ve özellikle imalat sektöründeki üretim kayıpları Ülkemize normalin üzerinde bir ihracat talebi gelmesine neden oldu. Bu nedenlerden dolayı imalat sektörümüz Pandemi sürecinde en fazla büyüme gösteren sektörümüz olmuştur. Bu büyümenin çok büyük kısmı ihracat odaklı olarak gerçekleşmiştir.
Karabük özelinde ise demir çelik üretiminin yoğun olduğunu düşünürsek ülkemiz için geçerli olan imalat sektöründeki büyüme ilimizde de yaşanmıştır. İmalat sektöründeki istihdam sayımız ve il bazındaki ihracatımız en yüksek seviyededir. Üyelerimizden Mescier Demir Çelik ve Işık Çelik’in yanı sıra Kardemir, Kardökmak, Emas Demir Çelik, MZA Demiryolu Malzemeleri, Aygünsan, Boskay Metal firmalarının gerçekleştirdikleri ihracatlar sayesinde kentimiz, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ocak-mayıs dönemi ihracatında 50,4 Milyon Dolar ile ikinci sırada yer aldı ve bir rekor kırıldı.
Pandemi sonrası dönemde de elde ettiğimiz bu avantajı artırarak devam ettirmek için Ürün ve hizmet kalitemizi artırarak ihracat pazarlarındaki müşterilerimize hizmet vermeye devam etmeliyiz.
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN tarafından açılışı yapılan Filyos limanın ile alakalı neler söylemek istersiniz?
On yıllardır Karabük’ümzün gündeminde olan Filyos limanı artık tamamlandı. Üst yapı ve ekipmanların tamamlanmasının ardından bölge sanayicisine hizmet vermeye başlayacaktır. Ardından Filyos endüstri bölgesinde yapılacak yeni yatırımlar ile Filyos limanı bir lojistik us haline gelecektir. gerek derinlik gerek rıhtım uzunluğu olarak ülkemizin en büyük limanları arasında olan Filyos limanı başta Kardemir ve diğer sanayicilerimizin uluslararası arenadaki lojistik dezavantajını büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır.
Limanın yapılma sürecinde Karadeniz‘deki sondaj çalışmalarının sonucunda bulunan 540 milyar metreküp doğal gazın da Filyos liman bölgesinde kurulacak tesislerde hazırlanarak milletimizin kullanımına verilecek olması Filyos bölgesindeki yatırım hızını ve ilgiyi arttırdığını görmekteyiz.
2021 yılında ilk beş ayda Karabük tarihinin ihracat rekorunu kıran sanayicilerimizin daha da güçlenmesi için ve uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü artırması için Filyos limanı çok büyük önem arz etmektedir. Karabük ile olan demir yolu ve karayolu bağlantılarının tamamlanmasının ardından Karabük’ün dünya ile olan kapısı Filyos limanı olacaktır.
Yap işlet Devret ile işletilecek olan Filyos limanının işletmesinde Kardemir ve bölge sanayicisinin bulunması limanın elleçleme maliyetlerinin kontrol altında olması açısından firmalarımızın avantajına olacaktır.
Umuyoruz ki en kısa sürede Filyos limanı bölge sanayicisinin hizmetine açılarak hizmet vermeye başlayacaktır. Filyos limanının bugünlere gelmesinde emeği olan tüm çalışanlara ve yöneticilerimize teşekkür ediyorum.