Kardemir Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projelerinde Son Yıllarda Sessizliğe mi büründü?
Karabük’ümüzün olmazsa olmazı bir dünya şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Kardemir, İstanbul ticaret odası tarafından her yıl yapılan Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında hep ön sıralarda.
Gelecek kuşaklara Karabük sevgisini yaşatmak amacıyla, bu güne kadar Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) projelerinde binlerce çocuğumuza, gençlerimize ve insanlarımıza ulaşmıştır.
Şirketler sadece kar etmek, kazanmak üzerine değerlendirilmiyorlar günümüzde. Sürdürülebilir büyümeyi yakalarken, çevreye, eğitime, sağlığa, spora, bilime, sanata kattığı toplumsal değerlerle ölçülmektedir. Bu anlamda Kardemir önde gelen şirketlerden birisidir.
Diğer yandan Üniversite-Sanayi işbirliği noktasında Karabük üniversitesinin dünyada ilk 1000 üniversite içerisinde olmasında en büyük pay Kardemir’in gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerindedir. Özel üniversiteler haricinde Üniversite-Sanayi iş birliğinde en büyük şirket KARDEMİR dir.
Burada hem kurumsal, hem de KARDEMİR yönetim kurulna bağlı Yolbulan ve Güleç ailelerine sonsuz teşekkür ediyoruz.
Bu güne kadar 10’dan fazla çok büyük Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerinde, binlerce bağış ve sponsorluk hizmetlerinde bulunan Kardemir, son yıllarda sanki bir sessizlik içerisinde. Bence bunun nedenlerinden birisi çok sık değişen yönetim yapısı olabilir.
Bakın Kardemir tarafından yapılan en son Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesi 2017 yılında başlayıp 2019 yılında Bakanlığa devredilen Kardemir Anadolu İmam Hatip Lisesi Kampüsü’dür.
Kardemir’in Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri ile alakalı açıklamalarını hatırlatmak istiyorum. “Çalışanlarını en değerli varlık olarak gören Kardemir; iş mükemmelliğini esas alarak sürdürülebilir büyümeyi yakalarken, daha iyi bir Karabük için toplumsal sorumlulukları da yerine getirmeye devam edecektir…”
Son yıllarda Kardemir ses getirecek bir Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projesine maalesef imza atabilmiş değildir. Bu minvalde Karabük’teki tüm kesimlerin özlemini duyduğu, eskiden çok çok işlevsel olan özelleştirmeden buyana kronik bir problem haline gelen, adeta kanayan bir yarayı andıran Yenişehir bölgesinde ki sosyal tesislerin yıllarca kaderine terk edilmesinin nedenini, hiçbir Karabük’lü anlayabilmiş değil.
Bir Cumhuriyet Kenti olan şehrimizin, aydınlanma yüzüdür Yenişehir.
Bir kentin tarihi yatıyor orada.
Bir Kentin kültürü, sanatı, sporu, sineması yatıyor orada.
Bir kentin kısaca tarihi yatıyor orada…
Gerçek şu ki; Tarihine, kültürüne, sanatına, sporuna sahip çıkmayan toplumlar kendi değerlerini kaybederler. Tıpkı Karabük’te olduğu gibi…
Kentlerde insanlar gibidir, onların da yüreği, ruhu vardır. Onlar da yaralanır ve yaraları kanar… Sadece bir fark vardır, anlatmaya dilleri yoktur.
Eğer konuşabilselerdi; özelleştirmeden bu yana yönetimde bulunan, yönetim kurulu başkanlığını yapan ve ticari kaygılarla o koltuklarda oturan kişiler aşağıdaki görüntülere bakarak bir kuşağın anılarına nasıl ihanet ettiklerini, çocuklarımızın geleceğine nasıl bir kötü miras bıraktıklarını haykırırlardı.
Ekonomi Karabük Olarak, Kardemir A.Ş.’nin mevcut yönetim kuruluna sesleniyoruz. Yönetimlerde devamlılık esastır. Biliyoruz ki her biri kendi alanında uzman olan, ticari kaygılar ile değil görev bilinciyle sektörde Kardemir’i en üst noktalara taşımayı amaçlayan bir ekip ruhu ile çalıştığınızı biliyoruz.
Geçen dönem ki Genel Müdür Hüseyin Soykan’ın kamuoyuna aktardığı bilgilerde Yenişehir bölgesinin sit alanı olması dolayısıyla uzun uğraşlar sonucu yapı izni alarak, 1,5 milyon TL civarında bir kaynak ayırarak; mekanik, elektrik ve mimari projelerinin çizdirildiği;
Mühendisler Kulübünün “Sanayii Müzesine” dönüşmesine,
Havuzlu bahçenin ise içinde kafelerin, spor salonlarının, çocuk parklarının olduğu halka açık bir sosyal donatı haline getirilmesi için yapılan çalışmaların akıbetini Karabük kamuoyu merak ediyor.