KARDÖKMAK Şirket Müdürü
Murat Canbaz İle Özel Söyleşi
“Özellikle Avrupa Birliği üyesi bir ülkede tamamladığımız bu proje bizim için çok önemli çünkü diğer AB ülkeleri için çok ciddi bir referans oluşturmaktadır. İlk şubemizi Sofya’da açtık. Bu şube sadece KARDÖKMAK değil, ana kuruluşumuz KARDEMİR’inde yurtdışında açılan ilk şubesi özelliğini taşımaktadır.”
Sn. Canbaz, 2021 yılı çalışmalarınız nasıl geçti? Hedeflerinize ulaşabildiniz mi?
Pandeminin etkisiyle girdiğimiz 2021 yılında süreci ekip olarak çok güzel bir şekilde götürdük. Covid-19 ile mücadele esnasında özellikle Çin’in çelik ihracatında frene basması Türk çelik sektörünün bu boşluğu doldurmasıyla yurtdışı piyasalarının açık olması bizlere çok olumlu yansımıştır.
Her ne kadar Euro/usd kuru geçişleri 2021 sonlarına doğru şirketleri zorlasa da, özellikle TL ile alınan siparişler sıkıntı yaratsa da şirket olarak bu olumsuzluğu daha fazla üreterek aştık.
2022 yılında durum nedir?
Avrupa bölgesinde Türkiye’nin önemi bir kez daha ön plana çıkmıştır. Rusya-Ukrayna savaşı Uzak Doğu’dan malzeme tedarikinde navlun sıkıntıları ülkemize olan ilgiyi artırırken, bu durum sonucunda;
“ihracat rakamlarımızı mümkün olan üst seviyeye çıkarmak 2022 hedeflerimizin başındadır.”

Dövizdeki istikrarsızlık, hammadde ve enerji fiyatlarındaki artış şirketinizi nasıl etkiliyor?
Gerçek şu ki; Türkiye çelik sektörü hem hammadde hem de enerji açısından dışarıya bağımlı oluşunun yanında, kurlardaki belirsizlik ve öngörüsüzlük sektörün geleceği açısından önemli parametrelerdir.
“Döviz kurları her yükseldiğinde inanın içim acıyor. Çünkü Türkiye’de çelik ihracatında ton başı fiyatları 550-600 $ arasındadır. Oysa bu rakam Güney Kore’de 900 $, gelişmiş ülkelerde ise 1000 $’ın üzerindedir.”
Bu tablo da gösteriyor ki biz bu işin hamallığını yapıyoruz. Biz şirket olarak onun için AR-GE ‘ye önem veriyoruz. Bu nedenle Teknokent’te varız.
Diğer yandan çelik sektörü enerji yoğun bir sektördür. 2022 yılıyla birlikte önemli maliyet artışlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Çünkü kurlardaki büyük artış tüm şirketleri olduğu gibi bizi de derinden etkilemektedir. Bizim üretimde işçilik oranımız %15’lik bir paya sahiptir. Geri kalan %85 oranındaki giderlerimizin tümünün dövizden etkilendiğini söyleyebiliriz. Bu durum ise rekabet gücümüzü etkilemektedir.
Bu olumsuz tablonun etkilerini azaltmak için KARDÖKMAK olarak nasıl bir yol izliyorsunuz?
3 başlıkta yoğunlaştık.
– Üretimi artırmak,
– Kaliteli ve katma değeri yüksek ürünler üretmek,
– Ürettiğimizi ihraç etmek,
KARDÖKMAK olarak temel felsefemiz bu 3 kriterdir.
Burada da her geçen gün emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.
“Artan navlun fiyatları Türkiye’nin jeopolitik konumu ve Çin’in iç piyasaya yönelmesi Türk çelik sektörünün önünü açmıştır. Özellikle Avrupa’da şirket olarak bizi avantajlı konuma getirmiştir.”
Ulusal basına da yansıyan Bulgaristan’daki geri dönüşüm projesine çok önem verdiğinizi biliyorum. Bu proje hakkında bilgi verir misiniz?
Bulgaristan ile yapılan bu projenin sonuna gelinmiştir. Şirket müdürü olarak söyleyebilirim ki KARDÖKMAK için kilometre taşlarımızdan birisidir. Bizim için birçok ilki içinde barındırmaktadır. Birincisi Bulgaristan’ın önemli geri dönüşüm tesislerindendir. İkincisi Bulgaristan’ın AB üyesi olması bizim için referans bir basamaktır. Üçüncüsü de yurtdışındaki ilk şubemizi açmamızdır.

“Nitekim ilk meyvesini vermiş projemiz tamamlanmadan 3 yeni proje için ön görüşmelerimiz başlamıştır. Bu konuda umutluyuz, anlaşma yapacağımızı düşünüyoruz. “
Bundan birkaç yıl önce ulusal dergilerden birisinin Karabük ekinde verdiğimiz demeçte “Önceliğimiz yurtdışında varlığımızı sürdürmek, hatta şubelerimizi açarak global bir şirket olmak” demiştim. Şükürler olsun ki ilk şubemizi Bulgaristan-Sofya’da açarak başardık.
Elbette hiçbir başarı tesadüf değildir. Eğer KARDÖKMAK olarak bu noktaya geldiysek bunda en büyük pay bizi her konuda destekleyen Kardemir Yönetim Kurulu’na, işçimiz ile aramızda köprü olan, iş barışını sağlayan Özçelik-İş Sendikası’na, şirketin başarısı için alın terini son damlasına kadar akıtan işçi kardeşlerime, benimle gece gündüz demeden her daim yanımda olan ekip ruhunu üst seviyeye çıkaran mesai arkadaşlarıma ve bu söyleşiyi okurlarınızla buluşturan Kardemir İletişim Müdürlüğü’ne teşekkür ediyorum.