Avrupa Yeşil Mutabakatı gerçek anlamda çok ciddi bir dönüşüm ve gerek iklim kriziyle mücadele kapsamında gerekse AB ile ticari ilişkilerimizin yoğunluğuna bakacak olursak bu dönüşümün dışında kalmak gibi bir alternatifimiz bulunmamaktadır.
Bu nedenle, karbonsuzlaşmayı şirket kültürümüzün merkezine koyarak ve yeni teknolojileri de üretim sistemimize entegre ederek Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı fırsata çevirmeye odaklanmalıyız.
Bu süreçte, dönüşüme hazır olanların ve olmayanların farklı şekilde etkileneceğini düşünürsek, şirketlerin bir an önce yol haritalarını belirlemeleri gerekiyor. Şu an sektörler tam olarak ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bu aşamada, öncelikli olarak şirketlerin mevcut durumlarını belirlemeleri ve bunun için de karbon ayak izlerini hesaplamaları beklenmektedir.
AB Komisyonu tarafından Sınırda Karbon Düzenlemesi’nden etkilenecek öncelikli karbon ve enerji yoğun beş sektör: çimento, demir-çelik, gübre, aluminyum ve enerji olarak açıklandı.
Kendilerine tanınan üç yıllık geçiş döneminin ardından 1 Ocak 2026 yılı itibariyle karbon vergisine tabii olacak bu sektörlerin vergilerden etkilenmemeleri için şimdiden karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmeleri oldukça önemlidir.