Bundan bir yıl kadar önce siyasi parti il başkanları, ve sivil toplum kuruluşlarının da görüşlerini alarak bir yazı dizisi hazırlamış, bu sayfalardan Kardemir Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Dr. Alparslan Bayraktar’ın şahsında yönetim kuruluna seslenmiş ve şöyle demiştik;
“Gerek bilgi birikimi, gerekse entelektüel bilginizle her biriniz kendi alanınızda bu ülkenin değerlerisiniz. Yenişehir’in geldiği noktadan sizi sorumlu tutamayız. Ancak makamlar gelip geçici hizmetler süreklidir. Gelin yıllardır ihmal edilen bu yaraya parmak basın. Kardemir’in vefa borcunu ödemek sizlere nasip olsun. Bu yapıları bir sosyal sorumluluk projesi içinde değerlendirerek gelecek kuşakların hayallerine ortak olmak size nasip olsun. Baki Kalan Hoş bir sadâ bırakmak, Karabüklülerin yüreğinde iz bırakmak sizlere nasip olsun” diye seslenmiştik.
Bu çağrımıza kulak veren ve çalışmaları hızla başlatan Başta Sayın Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Bayraktar’a ve tüm Kardemir yöneticilerine Karabük ve Karabüklüler adına şükranlarımızı bir borç biliriz.
Bu konuda ki son gelişmeleri ve gelinen noktayı Kardemir Kurumsal iletişim müdürü Sayın Şakir Kurter şöyle değerlendirdi,
“Kasım 2020 yılında yönetime gelen Dr. Alparslan Bayraktar ve yeni Yönetim Kurulu önce sıkı mali disiplin ile karlılık odaklı bir yönetim anlayışıyla rekor karlara imza atmış; ardından Kardemir çalışanlarının yaşam alanı olan ve Karabük halkının nefes aldığı Yenişehir bölgesi rehabilitasyon sürecini hızlı bir şekilde gündemlerine almıştır. Gerek kübanalar, gerek işçi blokları, gerekse içeride bulunan sosyal yaşam alanlarını restore ederek Yenişehir’i eski güzel günlerine kavuşturmak için çalışmalar başlatıldı. Bunlar ile birlikte Yenişehir bölgesinde bulunan; akustik ve sahne düzeni yönüyle yapıldığı yıllarda ülkemizin ilkleri arasında yer alan Yenişehir Sineması aslı korunarak Yenişehir Kültür Merkezi olarak hizmet vermesine karar verilmiştir.
Türkiye’de Cumhuriyet sonrası modernleşme deneyimi, yeni bir yapılanmanın ötesinde toplumsal ve mekânsal kimliği değiştiren bir karakterle karşımıza çıkar. Bu deneyim süreci özellikle sanayileşmenin temellerinin atıldığı kentler için önemlidir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında fabrika alanlarının kurulmasıyla yalnızca üretim alanında bir ihtiyaca cevap verilmemiş; modernleşme hareketleri gündelik yaşam pratiklerine yansıtılarak önemli bir adım atılmıştır. Bir başka deyişle, Türkiye’de Erken Cumhuriyet dönemi ekonomik-toplumsal yapıyı ve mimarlık ortamını yeniden şekillendirmiş ve sanayi kentlerinin modern bir kimlik kazanma sürecini başlatmıştır. Bu bağlamda kentin kurulma amacına uygun bir şekilde Sanayi müzesi yapılmasına karar verilerek ülkemizde örnekleri incelenerek müzenin Karabük’e kazandırılma çalışmalarına hız verilmiştir.”