Pandemiyle birlikte dünyanın gündemine oturan iklim kriziyle mücadele kentlerin ve yerel yönetimlerin ajandasında ilk sırada yer alıyor. Enerji tüketiminin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması hedefiyle yeni projeler hayata geçmek zorunda.
Yeşil Ekonomi yolunda yenilenebilir enerji, Türkiye’nin refah seviyesini yükseltme vizyonunu gerçeğe dönüştürmek için sosyal ve çevresel faydaları nedeniyle büyük fırsat. Artık güneş enerjisi, HES, rüzgâr santralleri gibi farklı alternatifler, katı atık projelerinden de geri dönüşüm sağlanmalıdır.
Türkiye yenilenebilir enerji konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Enerji maliyetlerinin önemli ölçüde arttığı bir dönemde ülkemizin güçlü adımlar atması gerekmektedir.
Avrupa Birliği Aralık 2019’da AB Komisyonu tarafından açıklanan Yeşil Mutabakat Anlaşması 2026 başında hayata geçmek zorundadır. Diğer taraftan 2030’a kadar da sıfır karbon salımına ulaşmayı hedeflemektedir.Ne yazık ki bu konuda Karabük dahil ülkemizdeki birçok sanayici yeterli hassasiyeti göstermemektedir. Buna bizi yönetenler de dahildir.
Burada yakın gelecekte iki iş dalı çok önem kazanacaktır;
– Sürdürülebilir Yazılım Mühendisliği: Pek çok yazılım şirketi, hizmetlerini daha az enerji tüketir hale getirecek çözümler üzerinde çalışıyor.
– Sürdürülebilir Hukuk: Bu konu ile detaylı bilgiyi Erkman Law ile yaptığımız çalışmada bulabilirsiniz.
Gerçek şu ki Karabük çelik sektörüyle ayaktadır. Bu anlamda ağır sanayinin beşiğidir. Karbon salımı çimento ve çelik sektöründe çok fazladır. Eğer 2026 yılına kadar bu oranlar düşürülmezse AB ile yapılan ihracatlarda sınırda karbon vergisi ve cezalar ödemek zorunda kalacak. Bu da maliyet artışı demektir.
Ekonomi Karabük olarak çalışmalarımız boyunca proje ortağımız TSO yönetimine, söyleşi ve özel yazılarıyla bu sayımıza katkıda bulunanlara sonsuz teşekkürler.