Sevgili Başkanım, Karabük T.S.O Başkanı olarak bu yıl Metal Expo’ya yine damgasını vurdunuz. T.S.O olarak her yıl katılıyorsunuz, yaklaşık 7 civarında firmamız katılıyor. Bu sayıyı çoğaltabilir miyiz?
Çok teşekkür ederim Osman Bey. 27-30 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen Metal Expo Fuarına Karabüklü firmalarımız da katılım sağladı. Biz de Karabük T.S.O olarak yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte hem firmalarımızı ziyaret ettik, onlara destek olduk hem de sektörün önde gelen temsilcileriyle bir arada bulunma fırsatı yakaladık. Diğer firmalarında stantlarını ziyaret ederek demir-çelik sektörü hakkında bilgi alışverişinde bulunduk.
Daha çok firmamızın katılması ve buranın daha cazip bir yer haline gelmesi için mücadele edeceğiz. Her yıl sayımızı artırarak firmalarımızın buraya katılımını sağlamak için mücadele edeceğiz, teşvik edeceğiz. Karabük’te bu fuara katılım sağlamayan demir-celik sektöründe faaliyet gösteren çok kıymetli başka üyelerimiz de var, ilerleyen senelerde onlarında katılması gerektiğini düşünüyorum. Karabük’ün adını duyurabilmek için.
Bu tür fuarlar Karabük ekonomisine ve sanayisinde neler kazandırır?
Bence çok şey kazandırır. Orada karşılıklı görüşme imkanı sağlıyor. Fuara katılan diğer firmalardan ile hasbihal etme imkanı sağlıyor. Yurt dışından katılanlar ile ticaret yapma imkanı sağlıyor. Firmalar arası iletişimi geliştiriyor. Katılım sağlayan firma temsilcileri, iş verenler, çalışanlar birbiri ile görüş alışverişinde bulunabiliyor. Fuarın içerisinde sempozyumlar oluyor, sektörün önde gelen isimleri sunumlar yapıyorlar. Bu da çok önemli ve çok faydalı. Zaten uluslararası bir fuar. Demir-çelik sektörünün de birçoğunu bir araya getiren, buluşturan bir fuar. İlerleyen yıllarda büyüyerek ve gelişerek çok daha iyi olacağına inanıyorum.
Göreve geldiğinizden bu yana son derece şeffafsınız. Her ay bilgilendirme yapıyorsunuz, gittiğiniz her yere yönetiminiz ile birlikte gidiyorsunuz. Bu sizin çalışma sisteminiz mi, bunu nasıl okumalıyız?
Bu bizim çalışma sistemimiz, düsturumuz, yetiştirilme şeklimiz. Her zaman “bir elin nesi var iki elin sesi var” düsturuyla hareket etmeye çalışmış bir insanım. Rahmetli babamdan da böyle gördüm. Kaba çam dalıyla gürler diye bir tabir vardır. İnsan belki tek başına bir güç sağlayamaz ama yanında dostlarıyla, çevresiyle üzerinden gelemeyeceği, başaramayacağı bir şey olmadığını düşünüyorum.
Ben orada bir kurumu temsil ediyorum. Temsil ederken de Fatih Çapraz olarak tek başıma bir şey ifade etmeyebilirim ama yönetim kurulu üyeleriyle hareket ettiğim zaman bir kurumu bir şehri temsil ettiğimize inanıyorum. Buna özen gösteriyoruz. Gittiğimiz ziyaretlerimizde, katıldığımız organizasyonlarda mümkün mertebe yönetim kurulu üyelerimiz ile hareket ederek beraber çalışıyoruz. Buna önem veriyorum ve bunun bize çok şey kattığını ve katacağını düşünüyorum.
Geçtiğimiz aylarda gazetemizle birlikte bir ihracat eki çıkarmıştık. Önümüzdeki aylarda bir ihracat Çalıştay’ı düşünüyor musunuz? Bu konuda çalışmanız var mı?
Üzerinde henüz bir çalışma yapmadık ama olabilir tabii ki. Söylediğiniz şey üzerinde durulması gereken bir konu. Düzgün bir çalışma yaparak, bu Çalıştay’ı Karabük’te yapabilir miyiz ya da büyük şehirlerde mi yapabiliriz diye bakmalıyız. Çünkü ihracat yapan firmalarımızın ihracat birimleri genellikle İstanbul veya Ankara’da. Üretim yaptıkları yer burası, arka planda fabrikaları burada ama ihracat birimleri, genel merkezleri İstanbul veya Ankara’da.
Belki böyle bir Çalıştay için büyük şehir tercih edilir, bilemiyorum. Üzerinde çalışmak lazım. Çünkü malumunuz yurt dışından da misafirlerimizi ağırlamak isteriz ama havaalanımız olmadığı için biraz zorlaşıyor durum. Sektör meclis fuar başkanımızı ziyaret ettiğimizde kendisi ile bu konuyu konuşmuştum. Kendisi bu konularda çok bilgili bir insan. Karabük’te bir fuar düzenleyebilir miyiz diye sorduğumda, Karabük’ün konumu itibariyle fuara elverişli olmadığını bu nedenle yapılamayacağını söyledi. Fuar yapmak istediğinizde havaalanı olması gerekir, kongre salonları gerekir, katılımcıların konaklayabileceği büyük oteller gerekir. Bunlar Karabük’te olmadığı için, fuar yapılamayacağını söyledi. Mesela Diyarbakır’ı bir fuar haline getirmişler, İstanbul’u zaten tartışmaya gerek yok. Ankara ve Bursa’yı da öyle.
Her şeyi yapmaya çalışmaktansa buraya uygun şeyler yapmak lazım. Çalıştay gibi çok katılımlı bir toplantıyı burada yapabilir miyiz bilmiyorum ama söylediğim gibi üzerinde çalışmak lazım.
Bununla ilgili olarak sizin de bildiğiniz bir konu var. İnşallah Çalıştay değil ama Çalıştay gibi diyelim, Karabük ekonomisine katkı sağlayan, ihracatına katkı sağlayan firmalarımızı tahfif edebilmek, onore edebilmek adına ve 25 yılını 50 yılını doldurmuş üyelerimizi de içine katarak plaket töreni düzenlemek istiyoruz. O.B.B başkanımız da katılacak organizasyonumuza. Böyle bir organizasyon düzenleyerek de Karabük ekonomisine de katkı sağlayacağımıza inanıyoruz. En azından Çalıştay’ın bir alt yapısını yapmış oluruz.